Türkiye topraklarına yönelik terör saldırılarını engellemek için askeri harekât
düzenlemek amacıyla hükümete yetki verildi.
Böylece Türkiye terörle mücadele
konusunda kararlılığını göstermiş oldu.
Petrol piyasalarından
para piyasalarına kadar herkesin gözü
bu dönemde Türkiye'nin üzerinde.
Ermeni soykırım
yasa tasarısının Amerikan Kongresi'nin gündemine geldiği bir dönemde tırmanan
terör olayları, tepkinin dizginlenemez boyuta gelmesine katkıda bulundu. Meclis
dün örnek bir tartışma ortamında tezkere meselesini görüştü.
Yıllar
önce hayal edemeyeceğimiz bir olgunlukta
herkes terör ve bölgenin sorunları
hakkındaki fikirlerini açıkça dile getirdi.
Bu Meclis'te dönem dönem yumrukların konuştuğunu, çıkan kavgalarda
insanların can bile verdiğini hatırlarsak, demokratik olgunluk açısından epey
yol aldığımız ortaya çıkar.
Bugün artık hükümetin elinde muhtemel bir harekât
için açık çek vardır.
Herkesin ortak dileği, bu yetkinin kullanılmak zorunda
kalınmamasıdır.
Çünkü muhtemel bir operasyon Türkiye'yi gerçekten bir batağa
sürükleyebilir, hatta uzun vadede daha sıkıntılı bir döneme girmesine yol
açabilir.
Dediğim gibi, Ankara terörle mücadele
konusunda kararlılığını ortaya koydu.
Bu
mesajın hem Washington tarafından, hem
de Kürtler dahil, Irak yönetimi
tarafından çok net bir biçimde
alındığını umut ediyoruz.
Hükümetin elindeki tezkere
güçlü bir araç olduğu kadar provokasyona da açık bir yetki aslında.
PKK'nın
amacı Türkiye'yi Irak batağına sokmak ise, çok yakında provokatif bir eylemle
karşı karşıya kalmamız sürpriz olmaz.
Yani, hükümet bir noktada irade
kullanma kabiliyetini elinden kaçırabilir.
Bu nedenle, Irak yönetiminin hızla
harekete geçip Türkiye'yi tatmin edecek adımlar atması gerekiyor.
Amerikan yönetiminin bölgedeki durumun
hassasiyeti göz önüne alıp Irak
üzerindeki tüm baskı kabiliyetini kullanması
bir zorunluluk.
Burada Türkiye kamuoyunu tatmin edecek
eylemlerde bulunması, terör örgütü liderlerine yönelik kararlılık gösterilmesi
çok önemli.
Kritik bir döneme girdiğimizden kuşku yok.
Dileriz,
Türkiye bu tezkereyi kullanmak zorunda
kalmaz.
Ama tekrar altını çizeyim, bu tezkere provokasyona çok müsait
bir ortam yaratıyor.
Dileriz yanılıyoruzdur.
düzenlemek amacıyla hükümete yetki verildi.
Böylece Türkiye terörle mücadele
konusunda kararlılığını göstermiş oldu.
Petrol piyasalarından
para piyasalarına kadar herkesin gözü
bu dönemde Türkiye'nin üzerinde.
Ermeni soykırım
yasa tasarısının Amerikan Kongresi'nin gündemine geldiği bir dönemde tırmanan
terör olayları, tepkinin dizginlenemez boyuta gelmesine katkıda bulundu. Meclis
dün örnek bir tartışma ortamında tezkere meselesini görüştü.
Yıllar
önce hayal edemeyeceğimiz bir olgunlukta
herkes terör ve bölgenin sorunları
hakkındaki fikirlerini açıkça dile getirdi.
Bu Meclis'te dönem dönem yumrukların konuştuğunu, çıkan kavgalarda
insanların can bile verdiğini hatırlarsak, demokratik olgunluk açısından epey
yol aldığımız ortaya çıkar.
Bugün artık hükümetin elinde muhtemel bir harekât
için açık çek vardır.
Herkesin ortak dileği, bu yetkinin kullanılmak zorunda
kalınmamasıdır.
Çünkü muhtemel bir operasyon Türkiye'yi gerçekten bir batağa
sürükleyebilir, hatta uzun vadede daha sıkıntılı bir döneme girmesine yol
açabilir.
Dediğim gibi, Ankara terörle mücadele
konusunda kararlılığını ortaya koydu.
Bu
mesajın hem Washington tarafından, hem
de Kürtler dahil, Irak yönetimi
tarafından çok net bir biçimde
alındığını umut ediyoruz.
Hükümetin elindeki tezkere
güçlü bir araç olduğu kadar provokasyona da açık bir yetki aslında.
PKK'nın
amacı Türkiye'yi Irak batağına sokmak ise, çok yakında provokatif bir eylemle
karşı karşıya kalmamız sürpriz olmaz.
Yani, hükümet bir noktada irade
kullanma kabiliyetini elinden kaçırabilir.
Bu nedenle, Irak yönetiminin hızla
harekete geçip Türkiye'yi tatmin edecek adımlar atması gerekiyor.
Amerikan yönetiminin bölgedeki durumun
hassasiyeti göz önüne alıp Irak
üzerindeki tüm baskı kabiliyetini kullanması
bir zorunluluk.
Burada Türkiye kamuoyunu tatmin edecek
eylemlerde bulunması, terör örgütü liderlerine yönelik kararlılık gösterilmesi
çok önemli.
Kritik bir döneme girdiğimizden kuşku yok.
Dileriz,
Türkiye bu tezkereyi kullanmak zorunda
kalmaz.
Ama tekrar altını çizeyim, bu tezkere provokasyona çok müsait
bir ortam yaratıyor.
Dileriz yanılıyoruzdur.