Türkiye (A) Milli Futbol Takımı, 2008 Avrupa Grup eleme maçında dün akşam
Yunanistan'a 1-0 yenildi. Ali Sami Yen Stadı'nda alınan bu sonuçla Ay-yıldızlı
ekip gruptan çıkma şansını zora soktu. Takımda Volkan ve Aurelio spor
yazarlarından tam not alırken Teknik Direktör Fatih Terim yine eleştirilerin
odağı oldu. Basında çıkan yorumlar şöyle;
ÖMER ÜRÜNDÜL: HİÇBİR ŞEY
OYNAMADIK (SABAH)
Arka arkaya kaybettiğimiz puanlardan sonra gruptaki
şansımızı iyice zora sokmuştuk. Mutlaka kazanmamız gereken dün geceki maçta da
Yunanistan karşısında 90 dakika boyunca futbol adına hiçbir şey ortaya koyamadık
ve bir yenilgi daha aldık.
Dün gece sahaya çıkan kadromuzun yapısı
itibarı ile çabuk, olumlu pas trafiğini sahaya yansıtması zaten mümkün değildi.
Büyük bir seyirci desteği de vardı. Futbolcularımız hırslı ve mücadeleciydi ama
günümüz futbolunda yalnız bunlar yeterli olmuyor. Mutlaka organize olmanız
gerekiyor. Bu da bizde ne yazık ki hiç yok.
Her zaman vurguladığım
bir gerçeği tekrar söylemek istiyorum: Hakan Şükür'ün alternatifi yok. Ümit
Karan ve Gökhan Ünal'ın sağlam bir Avrupa takımı karşısında ne kadar çaresiz
kaldıklarını gördük. Avrupa kulvarının Türkiye Ligi'ne benzemediğini artık
anlamamız lazım.
Takımdaki en başarılı isim Mehmet Aurelio idi.
AHMET ÇAKAR: UTANIN! (SABAH)
Yenildiğiniz için değil 90
dakika boyunca ortaya koyduğunuz futbol için utanın. Tarihimizde sadece bir defa
yenildiğimiz iddia edilen Yunanistan'a karşı rezil olduğunuz için utanın. Eğer
dün gece 6-0 yenilmediysek gidin önce Yunanlı oyunculara teşekkür, sonra da
Allah'a dua edin. İlk ve son gol pozisyonunu 86. dakikada bulduğunuz için
utanın.
Aylardır süregelen düşüş trendimiz dün geceki skorla bizi
bitkisel hayata soktu. İlk 3-4 maç sonrası grubun, belki de Avrupa'daki tüm
grupların en avantajlı takımıyken şimdi Norveç'te kazanma umuduna sığınıyoruz.
Kolay mı? Değil. İmkansız mı? O da değil. Ama bu Milli Takım bizi çok üzdü. Daha
da önemlisi güvenimizi kaybettik. Kasım ayında çok zor iklim şartlarında
Norveç'le oynayacağız. Saha avantajı onlarda, puan avantajı onlarda, soğuk hava
avantajı onlarda. En kötüsü ise umutsuzluk bizde. Nasıl başaracağız, bilmiyorum.
Dün geceki oyunu gördükten sonra Norveç'i yenebileceğimize de inanmıyorum. Bize
yine hüsran, bize yine hasret var, bize yine esmer günler düştü.
Allah
sonumuzu hayırlara getirsin. Bu ülkenin iki sene daha beklemeye tahammülü yok.
İLKER ATEŞ: HOŞÇAKAL AVRUPA (FOTOMAÇ)
Altmış yıldır hiç
bir Türkiye-Yunanistan maçında böylesine traji-komik duruma düşmemiştik. Hatta,
yatıp kalkıp dua etmeliyiz. Bunun nedeni her halde yarım düzine gol yememiş
olmamızdır.
Koskoca ilk yarıda tek bir pozisyonumuz yoktu. Adamlar bu
ilk bölümü üç farklı önde biterbilirlerdi. İkinci yarıda bir şeylerin
düzelmesini bekledik. Yazık ki sahanın hiçbir yerinden ışık alamadık. Yine
Yunanistan oynadı, biz her geçen saniye komik durumlarımızı devam ettirdik.
Bu gülünç futbolla, maçı kazanmamazı mucize olurdu. Aynı zamanda grupta
ikinci bile olamayacağımızı kabul etmiş olduk. Artık top bizde değil. Avantajı
elimizden kaçırdık. Norveç'i gidip orada yenmek güzel olur da, bana sorarsanız
mümkün değil. Hiçbir konuda Avrupalı olamıyoruz. 2000 yılında tırmanışa geçen
Türk futbolu, dün gece resmen iflas etti. Bizdeki yıldızların hiçbirinin maçı
tek başına kurtaracak yetenekleri yok. Takım oyununu da bilmiyoruz. Demek ki peş
peşe kaybettiğimiz puanların hiçbirisinde herhangi bir yanlışlık yok. Bu
futbolla finallere gidersek, ayıp olur. Oynadığımız futbol Avrupa kriterlerine
uymuyor.
NECATİ BİLGİÇ: TOPTAN İSTİFA (FOTOMAÇ)
Avrupa
Şampiyonası'na hazırlanan Milli Takımımız, ilk maçlarda rakip kalecilerin büyük
hatalarıyla kazandığımız puanları yavaş yavaş harcayarak, katılma şansını büyük
ölçüde kaybetti. Milli Takımımız, dün akşam Ali Sami Yen Stadı'nda Yunanistan'a
resmi maçlarda tarihindeki ilk mağlubiyeti de alarak stadı dolduran ve büyük
destek veren taraftarların istifa sesleri arasında bütün Türkiye'yi üzüntüye
boğdu. Aslında istifası istenen Fatih Terim gibi onu bu göreve getiren ve bu
kötü gidişi göremeyen Federasyon Başkanı ve üyelerinin de bu istifaya
katılmaları gerekir.
İkinci yarıdaki Tümer, Hakan ve Arda değişiklikleri
de gol getirmeyince 79. dakikada net bir ofsayt pozisyonundan yediğimiz gole
cevap veremeyerek umutlarımızı Norveç maçına bıraktık.
ERMAN TOROĞLU:
UYUTTULAR BİZİ... (HÜRRİYET)
SON 15 yıldır Milli Takım'ı bu kadar
kişiliksiz, şahsiyetsiz ve aciz oynarken görmedim. Fatih Terim kriz yaratırken,
krizin göbeğine düştü. Şimdi bir tek alternatif kaldı; Norveç'i yenmek. Yener
miyiz? Yeneriz. Ama böyle bir oyunla değil.
90 dakika poziyonları saydım,
dakika 65'ti Yunan takımının 11 tane kaçırdığı gol vardı veya Volkan'ın
kurtardığı... Bizim pozisyonlar mı hak getire... Gören varsa söylesin.
Moldova'da taçtan gol yiyoruz. Duran toptan pozisyon yiyoruz. Hem Moldova'da,
hem dün gece taş devrinden kalma ofsayt taktiği yapıyoruz. Adamlar, gol
attıkları pozisyonun kopyalarını golden evvel 4 tane denediler ve kaçırdılar. Ve
biz akıllanmadık.
Fatih Hoca, oyunu iyi okuyamıyor. Futbolcular da
kitabı iyi okuyamıyorlar. Peki, kim o zaman ders verecek? Merak ediyorum. Ders
ala ala profesör olduk. Bir de vereni bulsak. Ama hala bir Norveç maçı var. Ders
mi alırız, ders mi veririz bilmiyorum ama futbolda sürprize inananlardanım. O
gün şemsiye belki ters döner, biz finallere gidebiliriz. Yani şansımız son
zamanların moda kelimeleri, inşallahlarla, maşallahlara kaldı. Finallere gideriz
inşallah, Milli Takım ve teknik adamlarına da maşallah...
Demek ki, Fatih
Terim önündeki son ve tek şansını iyi kullanacak. Norveç'te ya olacak, ya
olmayacak. Kimse de Türk milletini artık uyutamayacak...
Can BARTU:
Daha kötüsü olamaz (HÜRRİYET)
YUNANİSTAN karşısında öyle bir Milli
Takım vardı ki, bu kadar kötüsünü bugüne kadar izlemedim. Başından sonuna kadar
kötü. Kendi evinde oynuyorsun. Muhteşem bir seyirci desteğini arkana almışsın.
Ama sahada geziniyorsun.
Pozisyonumuz yok. Bırak pozisyonu, kaleye
şutumuz yok. Koca 90 dakikada direkten dönen bir topumuz var. O
kadar.
Federasyon Başkanı stres içinde. Futbolcular stres içinde.
Halkımız stres içinde. Bunun da tek sorumlusu Fatih Terim. Anlaşılır gibi değil.
Herkesle ters, basınla kavga içinde. Ne gerek var böyle şeylere. Bu tablo içinde
bu takım nasıl top oynayacak? Problemli bir takım hüviyetine büründük. O kadar
akıl almaz puanlar kaybettik ki bir çuval inciri berbat ettik.
Şimdi,
Norveç'i yenmekten başka çaremiz yok. İnşaalah bunu başarırız. Ama, dün geceki
görüntüye göre bu çok ama çok zor.
MEHMET DEMİRKOL: LİG'DEN KÖTÜ
BİR TAKIM (MİLLİYET)
Öyle bir oyun oldu ki, kulüplerinde parıldayan
bir dolu oyuncu korkunç bir oyuna hapsoldu. Hamit'e inanabildiniz mi? Bu
organizasyon-suzluğa rağmen hâlâ şansımız devam ediyor. 2 maç 6
puan
Özellikle ilk yarının ve sonu 2.yarının başında yaptığı kurtarışlar,
kelimenin gerçek anlamıyla kurtarıştı.
Savunmanın göbeğine kalabalığın
arasına atılan toplar bizim için kaybolan bir Gökhan demekti. Onlar için ise
hemen her seferinde savunmanın arkasına sarkışlar. Sürekli ofsaytı bozan 1 ya da
2 oyuncumuz vardı. Olmadı doğal olarak. Yapamadık. Uzun süredir olduğu gibi.
Bunu anlamak çok kolay olmasa da yaklaşık 5 maçtır alışıldık olan da buydu.
Öyle bir oyun oldu ki, kulüplerinde parıldayan bir dolu oyuncu korkunç
bir oyuna hapsoldu. Hamit'e inanabildiniz mi?
Bu organizasyonsuzluğa rağmen
hâlâ şansımız devam ediyor. 2 maç 6 puan. Ve sadece lig standardına ulaşmış bir
takım olsak hâlâ bu işi yapabiliriz.
RIDVAN DİLMEN: KÖTÜ OYNADIK
(MİLLİYET)
Çok kötü oynadık. Pozisyonumuz bile yok. Rakibin ise beş
pozisyonu var. Bizim adımıza en iyi oynayan kaleci Volkan. Rakip takımda ise
kötü oynayan göremiyoruz.
Yunanistan'da beş tane hücuma çıkmayan oyuncu
bulunuyor. Bizde de yetenekli oyuncularımız her topu kaybediyor. Hiç üretken
değildik. İşin kolayına kaçtık, sürekli topu şişirdik. Şişirdiklerimizi de
stoperler rahat rahat indirdi.
Düşüşte olan takımımızda, düşüş hızla
devam ediyor. Allah'tan Norveç maçı öncesi mola geldi. Bizim bu takımımız, bu
molayı iyi değerlendirip Norveç'te kazanabilecek kapasitede. İşimiz zor, ama
imkansız değil.
Hakem mi? Zaten beğenmiyordum. Kötü bir maç
yönetti.
OSMAN TANBURACI: SUYA HASRET ÇÖLE DÖNDÜK! (YENİ
ŞAFAK)
İlk yarıyı yine boşuna harcadık. Bütün gayretimize rağmen
oyunda dikiş tutturamadık. İri kıyım Rum defansına fizik güç bindiremedik.
Ataklarımız daha çok havadan oldu Dellas ve Kyrgiakos hepsini devşirdi. Ümit
Karan, Gökdeniz, Emre ve Tuncay perakende işler yaptılar. Hele Tuncay!... Bir
süre oyuna hakim gözüktük ama devrenin sonuna doğru ecel terleri döktük. Kaleci
Volkan mükemmel kurtarışlar yaptı, helal sana yavrum yoksa halimiz
dumandı.
Mücadele ettik ama etkin ataklar ve son vuruşlarda yine kapağı
açık gazoz gibiydik. Çoğu zaman taç atışlarında bile öyle kıskaca girdik ki
atışı kullanacak oyuncumuz pas verecek arkadaşını mumla aradı. Yunan çok iyi
kapanıyor ve alan savunmasında koşmadan rakibini yoruyor. Bizimkiler birkaç
zarif hareketin dışında tebeşir gibi eridiler. İleride çoğalamadık. Kanatlardan
getirdiğimiz hiçbir topta tehlike yaratamadığımız gibi.frikikte bile Emre,
Tuncay ve Hamitanlaşamayacağı aşikardı, nitekim duran top heba
oldu.
AHMET ÇAKIR: TARİHFİYASKO! (ZAMAN)
Hayır, sadece
tarihimizde ilk kez Yunanistan'a üstelik kendi evimizde yenilmiş olmamış değil,
aynı zamanda bu kadar kolay bir gruptan çıkabilme konusunda şansımızın artık
sıfıra çok yakın bir yere düşmüş olmasıdır içimizi yakan...
Açıkçası pek
beklediğimiz gibi bir kadro değildi Yunanistan karşısına çıkan. Fakat artık
bunları tartışmanın zamanı geçmişti. Üstelik doğru dediğimiz kadroların da
hiçbir şey oynamadıklarına epeyce tanıklık etmişliğimiz vardı. Hayırlısı olsun
deyip geçtik.
Biliyorum, bunlar futbol yorumu değil; ama zaten sahadaki
de futbol değildi. Yunanistan işi golsüzlüğe bağlamanın rahatlığı, bizimkiler de
bunu aşabilecek bir etkinlik gösterememe telaşıyla dakikaları erittiler.
Ancak bunun rakibin tuzağına düşmek olduğunu biraz geç anladık... "Hiç
değilse yenilmesek" derken yine savunmamız bir gol icat etmeyi başardı. Anlamsız
bir ofsayt hamlesi yüzünden topu ağlarımızda gördük. Pozisyon ofsayttı ya da
değildi; ne önemi var ki! Hakem santrayı göstermişti bile...
Yunanistan'a 1-0 yenildi. Ali Sami Yen Stadı'nda alınan bu sonuçla Ay-yıldızlı
ekip gruptan çıkma şansını zora soktu. Takımda Volkan ve Aurelio spor
yazarlarından tam not alırken Teknik Direktör Fatih Terim yine eleştirilerin
odağı oldu. Basında çıkan yorumlar şöyle;
ÖMER ÜRÜNDÜL: HİÇBİR ŞEY
OYNAMADIK (SABAH)
Arka arkaya kaybettiğimiz puanlardan sonra gruptaki
şansımızı iyice zora sokmuştuk. Mutlaka kazanmamız gereken dün geceki maçta da
Yunanistan karşısında 90 dakika boyunca futbol adına hiçbir şey ortaya koyamadık
ve bir yenilgi daha aldık.
Dün gece sahaya çıkan kadromuzun yapısı
itibarı ile çabuk, olumlu pas trafiğini sahaya yansıtması zaten mümkün değildi.
Büyük bir seyirci desteği de vardı. Futbolcularımız hırslı ve mücadeleciydi ama
günümüz futbolunda yalnız bunlar yeterli olmuyor. Mutlaka organize olmanız
gerekiyor. Bu da bizde ne yazık ki hiç yok.
Her zaman vurguladığım
bir gerçeği tekrar söylemek istiyorum: Hakan Şükür'ün alternatifi yok. Ümit
Karan ve Gökhan Ünal'ın sağlam bir Avrupa takımı karşısında ne kadar çaresiz
kaldıklarını gördük. Avrupa kulvarının Türkiye Ligi'ne benzemediğini artık
anlamamız lazım.
Takımdaki en başarılı isim Mehmet Aurelio idi.
AHMET ÇAKAR: UTANIN! (SABAH)
Yenildiğiniz için değil 90
dakika boyunca ortaya koyduğunuz futbol için utanın. Tarihimizde sadece bir defa
yenildiğimiz iddia edilen Yunanistan'a karşı rezil olduğunuz için utanın. Eğer
dün gece 6-0 yenilmediysek gidin önce Yunanlı oyunculara teşekkür, sonra da
Allah'a dua edin. İlk ve son gol pozisyonunu 86. dakikada bulduğunuz için
utanın.
Aylardır süregelen düşüş trendimiz dün geceki skorla bizi
bitkisel hayata soktu. İlk 3-4 maç sonrası grubun, belki de Avrupa'daki tüm
grupların en avantajlı takımıyken şimdi Norveç'te kazanma umuduna sığınıyoruz.
Kolay mı? Değil. İmkansız mı? O da değil. Ama bu Milli Takım bizi çok üzdü. Daha
da önemlisi güvenimizi kaybettik. Kasım ayında çok zor iklim şartlarında
Norveç'le oynayacağız. Saha avantajı onlarda, puan avantajı onlarda, soğuk hava
avantajı onlarda. En kötüsü ise umutsuzluk bizde. Nasıl başaracağız, bilmiyorum.
Dün geceki oyunu gördükten sonra Norveç'i yenebileceğimize de inanmıyorum. Bize
yine hüsran, bize yine hasret var, bize yine esmer günler düştü.
Allah
sonumuzu hayırlara getirsin. Bu ülkenin iki sene daha beklemeye tahammülü yok.
İLKER ATEŞ: HOŞÇAKAL AVRUPA (FOTOMAÇ)
Altmış yıldır hiç
bir Türkiye-Yunanistan maçında böylesine traji-komik duruma düşmemiştik. Hatta,
yatıp kalkıp dua etmeliyiz. Bunun nedeni her halde yarım düzine gol yememiş
olmamızdır.
Koskoca ilk yarıda tek bir pozisyonumuz yoktu. Adamlar bu
ilk bölümü üç farklı önde biterbilirlerdi. İkinci yarıda bir şeylerin
düzelmesini bekledik. Yazık ki sahanın hiçbir yerinden ışık alamadık. Yine
Yunanistan oynadı, biz her geçen saniye komik durumlarımızı devam ettirdik.
Bu gülünç futbolla, maçı kazanmamazı mucize olurdu. Aynı zamanda grupta
ikinci bile olamayacağımızı kabul etmiş olduk. Artık top bizde değil. Avantajı
elimizden kaçırdık. Norveç'i gidip orada yenmek güzel olur da, bana sorarsanız
mümkün değil. Hiçbir konuda Avrupalı olamıyoruz. 2000 yılında tırmanışa geçen
Türk futbolu, dün gece resmen iflas etti. Bizdeki yıldızların hiçbirinin maçı
tek başına kurtaracak yetenekleri yok. Takım oyununu da bilmiyoruz. Demek ki peş
peşe kaybettiğimiz puanların hiçbirisinde herhangi bir yanlışlık yok. Bu
futbolla finallere gidersek, ayıp olur. Oynadığımız futbol Avrupa kriterlerine
uymuyor.
NECATİ BİLGİÇ: TOPTAN İSTİFA (FOTOMAÇ)
Avrupa
Şampiyonası'na hazırlanan Milli Takımımız, ilk maçlarda rakip kalecilerin büyük
hatalarıyla kazandığımız puanları yavaş yavaş harcayarak, katılma şansını büyük
ölçüde kaybetti. Milli Takımımız, dün akşam Ali Sami Yen Stadı'nda Yunanistan'a
resmi maçlarda tarihindeki ilk mağlubiyeti de alarak stadı dolduran ve büyük
destek veren taraftarların istifa sesleri arasında bütün Türkiye'yi üzüntüye
boğdu. Aslında istifası istenen Fatih Terim gibi onu bu göreve getiren ve bu
kötü gidişi göremeyen Federasyon Başkanı ve üyelerinin de bu istifaya
katılmaları gerekir.
İkinci yarıdaki Tümer, Hakan ve Arda değişiklikleri
de gol getirmeyince 79. dakikada net bir ofsayt pozisyonundan yediğimiz gole
cevap veremeyerek umutlarımızı Norveç maçına bıraktık.
ERMAN TOROĞLU:
UYUTTULAR BİZİ... (HÜRRİYET)
SON 15 yıldır Milli Takım'ı bu kadar
kişiliksiz, şahsiyetsiz ve aciz oynarken görmedim. Fatih Terim kriz yaratırken,
krizin göbeğine düştü. Şimdi bir tek alternatif kaldı; Norveç'i yenmek. Yener
miyiz? Yeneriz. Ama böyle bir oyunla değil.
90 dakika poziyonları saydım,
dakika 65'ti Yunan takımının 11 tane kaçırdığı gol vardı veya Volkan'ın
kurtardığı... Bizim pozisyonlar mı hak getire... Gören varsa söylesin.
Moldova'da taçtan gol yiyoruz. Duran toptan pozisyon yiyoruz. Hem Moldova'da,
hem dün gece taş devrinden kalma ofsayt taktiği yapıyoruz. Adamlar, gol
attıkları pozisyonun kopyalarını golden evvel 4 tane denediler ve kaçırdılar. Ve
biz akıllanmadık.
Fatih Hoca, oyunu iyi okuyamıyor. Futbolcular da
kitabı iyi okuyamıyorlar. Peki, kim o zaman ders verecek? Merak ediyorum. Ders
ala ala profesör olduk. Bir de vereni bulsak. Ama hala bir Norveç maçı var. Ders
mi alırız, ders mi veririz bilmiyorum ama futbolda sürprize inananlardanım. O
gün şemsiye belki ters döner, biz finallere gidebiliriz. Yani şansımız son
zamanların moda kelimeleri, inşallahlarla, maşallahlara kaldı. Finallere gideriz
inşallah, Milli Takım ve teknik adamlarına da maşallah...
Demek ki, Fatih
Terim önündeki son ve tek şansını iyi kullanacak. Norveç'te ya olacak, ya
olmayacak. Kimse de Türk milletini artık uyutamayacak...
Can BARTU:
Daha kötüsü olamaz (HÜRRİYET)
YUNANİSTAN karşısında öyle bir Milli
Takım vardı ki, bu kadar kötüsünü bugüne kadar izlemedim. Başından sonuna kadar
kötü. Kendi evinde oynuyorsun. Muhteşem bir seyirci desteğini arkana almışsın.
Ama sahada geziniyorsun.
Pozisyonumuz yok. Bırak pozisyonu, kaleye
şutumuz yok. Koca 90 dakikada direkten dönen bir topumuz var. O
kadar.
Federasyon Başkanı stres içinde. Futbolcular stres içinde.
Halkımız stres içinde. Bunun da tek sorumlusu Fatih Terim. Anlaşılır gibi değil.
Herkesle ters, basınla kavga içinde. Ne gerek var böyle şeylere. Bu tablo içinde
bu takım nasıl top oynayacak? Problemli bir takım hüviyetine büründük. O kadar
akıl almaz puanlar kaybettik ki bir çuval inciri berbat ettik.
Şimdi,
Norveç'i yenmekten başka çaremiz yok. İnşaalah bunu başarırız. Ama, dün geceki
görüntüye göre bu çok ama çok zor.
MEHMET DEMİRKOL: LİG'DEN KÖTÜ
BİR TAKIM (MİLLİYET)
Öyle bir oyun oldu ki, kulüplerinde parıldayan
bir dolu oyuncu korkunç bir oyuna hapsoldu. Hamit'e inanabildiniz mi? Bu
organizasyon-suzluğa rağmen hâlâ şansımız devam ediyor. 2 maç 6
puan
Özellikle ilk yarının ve sonu 2.yarının başında yaptığı kurtarışlar,
kelimenin gerçek anlamıyla kurtarıştı.
Savunmanın göbeğine kalabalığın
arasına atılan toplar bizim için kaybolan bir Gökhan demekti. Onlar için ise
hemen her seferinde savunmanın arkasına sarkışlar. Sürekli ofsaytı bozan 1 ya da
2 oyuncumuz vardı. Olmadı doğal olarak. Yapamadık. Uzun süredir olduğu gibi.
Bunu anlamak çok kolay olmasa da yaklaşık 5 maçtır alışıldık olan da buydu.
Öyle bir oyun oldu ki, kulüplerinde parıldayan bir dolu oyuncu korkunç
bir oyuna hapsoldu. Hamit'e inanabildiniz mi?
Bu organizasyonsuzluğa rağmen
hâlâ şansımız devam ediyor. 2 maç 6 puan. Ve sadece lig standardına ulaşmış bir
takım olsak hâlâ bu işi yapabiliriz.
RIDVAN DİLMEN: KÖTÜ OYNADIK
(MİLLİYET)
Çok kötü oynadık. Pozisyonumuz bile yok. Rakibin ise beş
pozisyonu var. Bizim adımıza en iyi oynayan kaleci Volkan. Rakip takımda ise
kötü oynayan göremiyoruz.
Yunanistan'da beş tane hücuma çıkmayan oyuncu
bulunuyor. Bizde de yetenekli oyuncularımız her topu kaybediyor. Hiç üretken
değildik. İşin kolayına kaçtık, sürekli topu şişirdik. Şişirdiklerimizi de
stoperler rahat rahat indirdi.
Düşüşte olan takımımızda, düşüş hızla
devam ediyor. Allah'tan Norveç maçı öncesi mola geldi. Bizim bu takımımız, bu
molayı iyi değerlendirip Norveç'te kazanabilecek kapasitede. İşimiz zor, ama
imkansız değil.
Hakem mi? Zaten beğenmiyordum. Kötü bir maç
yönetti.
OSMAN TANBURACI: SUYA HASRET ÇÖLE DÖNDÜK! (YENİ
ŞAFAK)
İlk yarıyı yine boşuna harcadık. Bütün gayretimize rağmen
oyunda dikiş tutturamadık. İri kıyım Rum defansına fizik güç bindiremedik.
Ataklarımız daha çok havadan oldu Dellas ve Kyrgiakos hepsini devşirdi. Ümit
Karan, Gökdeniz, Emre ve Tuncay perakende işler yaptılar. Hele Tuncay!... Bir
süre oyuna hakim gözüktük ama devrenin sonuna doğru ecel terleri döktük. Kaleci
Volkan mükemmel kurtarışlar yaptı, helal sana yavrum yoksa halimiz
dumandı.
Mücadele ettik ama etkin ataklar ve son vuruşlarda yine kapağı
açık gazoz gibiydik. Çoğu zaman taç atışlarında bile öyle kıskaca girdik ki
atışı kullanacak oyuncumuz pas verecek arkadaşını mumla aradı. Yunan çok iyi
kapanıyor ve alan savunmasında koşmadan rakibini yoruyor. Bizimkiler birkaç
zarif hareketin dışında tebeşir gibi eridiler. İleride çoğalamadık. Kanatlardan
getirdiğimiz hiçbir topta tehlike yaratamadığımız gibi.frikikte bile Emre,
Tuncay ve Hamitanlaşamayacağı aşikardı, nitekim duran top heba
oldu.
AHMET ÇAKIR: TARİHFİYASKO! (ZAMAN)
Hayır, sadece
tarihimizde ilk kez Yunanistan'a üstelik kendi evimizde yenilmiş olmamış değil,
aynı zamanda bu kadar kolay bir gruptan çıkabilme konusunda şansımızın artık
sıfıra çok yakın bir yere düşmüş olmasıdır içimizi yakan...
Açıkçası pek
beklediğimiz gibi bir kadro değildi Yunanistan karşısına çıkan. Fakat artık
bunları tartışmanın zamanı geçmişti. Üstelik doğru dediğimiz kadroların da
hiçbir şey oynamadıklarına epeyce tanıklık etmişliğimiz vardı. Hayırlısı olsun
deyip geçtik.
Biliyorum, bunlar futbol yorumu değil; ama zaten sahadaki
de futbol değildi. Yunanistan işi golsüzlüğe bağlamanın rahatlığı, bizimkiler de
bunu aşabilecek bir etkinlik gösterememe telaşıyla dakikaları erittiler.
Ancak bunun rakibin tuzağına düşmek olduğunu biraz geç anladık... "Hiç
değilse yenilmesek" derken yine savunmamız bir gol icat etmeyi başardı. Anlamsız
bir ofsayt hamlesi yüzünden topu ağlarımızda gördük. Pozisyon ofsayttı ya da
değildi; ne önemi var ki! Hakem santrayı göstermişti bile...