ABD Başkanı George W. Bush ile
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasındaki görüşme sona erdi. Beyaz Saray'da TSİ
20.15'te başlayan görüşme yaklaşık 1,5 saat sürdü.
KRİTİK GÖRÜŞMEDEN KARELER
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, ABD Başkanı George W. Bush'la görüşmesinde, 17 Ekim tarihinde TBMM'nin
hemen hemen tamamına yakın üyesinin Hükümete sınır ötesi operasyon
görevlendirmesi yaptığını ve böyle bir operasyon gerçekleştirilirse bunun
tamamiyle terör örgütü PKK'ya yönelik olacağını, asla sivilleri kapsamayacağını
söyledi.
ABD Başkanı Bush ise Türkiye ile ABD'nin ortak düşmanı PKK'ya
karşı Türk ve Amerikan ordularının sürekli temasta kalmasının ve istihbarat
paylaşımının çok önemli olduğunu söyledi.
Bush ve Başbakan Erdoğan
yaklaşık bir buçuk saat süren görüşmelerinin ardından Oval Ofis'te gazetecilere
ortak bir açıklama yaptı.
Başbakan Erdoğan açıklamasında, öncelikle ABD
Başkanı Bush ile BM Genel Kurul toplantısından sonra tekrar bir araya gelmekten
çok memnun olduğunu söyledi.
Erdoğan görüşmenin önemli bir bölümünü
"Terör örgütü PKK'nın kuzey Irak'ta konuşlanmasının teşkil ettiğini"
söyledi.
Erdoğan, "Stratejik ortaklar olarak PKK'ya karşı ortak
bir mücadelemiz söz konusu. Bush ile kuzey Irak'ta konuşlanmış olan terör
örgütüne karşı neler yapabiliriz, onu konuştuk" dedi.
Erdoğan, 17
Ekim'de TBMM'nin hemen hemen tamamına yakın üyesinin hükümete sınır ötesi
görevlendirmesi yaptığını belirterek, "Tabii, bu tamamiyle PKK terör örgütüne
yöneliktir. Asla sivilleri kapsayamaz. Bu noktada bizler istihbarat paylaşımına
önem veriyoruz. Bu konuda stratejik ortağımızla yapacağımız işbirliği çok
önemli" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, ABD'nin PKK'yı terör örgütü
listesine almış olduğunu hatırlatarak, bu örgüte karşı ortak mücadelenin şart
olduğunu vurguladı ve "Sadece terörizme karşı değil, ABD ile dünya barışı
için ortak bir mücadelemiz var. Bunun örneklerini Somali'de, Bosna'da,
Kosova'daki mücadelemizde verdik, veriyoruz. Terörizme karşı bu ortak
mücadelenin sürmesi gerek" dedi.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Terörist kamplarının dağıtılmasında, liderlerinin
yakalanmasında ve lojistik desteğin engellenmesinde yapılabilecekleri konuşma
fırsatımız oldu. Sorumluluk mevkisinde olanların diplomatik, siyasi, askeri
olarak müşterek çalışması önemli. Temenni ediyorum ki, bu çalışmalar meyvesini
verecek. Çünkü, Irak'ın istikrarı bunu gerektiriyor."
Türkiye için
Irak'ın istikrarının önemli olduğunu bir kez daha vurgulayan Başbakan Erdoğan,
ayrıca Kuzey Irak'ın istikrarının da Türkiye'yi ilgilendirdiğini
söyledi.
Erdoğan, Irak'ı kastederek, "Onların istikrarı bizim de
istikrarımız. Onların huzursuzluğu bizim de huzursuzluğumuz. Bu zorlukları
yenmek hepimizin sorumluluğu. Başkan Bush'la bu konularda düşüncelerimizin büyük
oranda örtüştüğünü görmekten çok memnun oldum" diye
konuştu.
ERDOĞAN: TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR GÖREV
ÜSTLENMİŞTİR
Başbakan Erdoğan'ın basın toplantısı:
Türkiye ile
ABD arasındaki ilişkilerin ciddi bir dönemden geçiyor. Türkiye'nin tarih boyunca
sahip olduğu jeo-stratejik konum bugün artan bir dönemle devam ediyor. Daha iyi
bir dünya gerçekleştirilmesi için mücadele ediyoruz. Avrupa ile Ortadoğu
arasında köprü vazifesi görüyoruz. Medeniyetler İttifakı'nda İspanya Başbakanı
ile ortak görev yürütüyoruz. Riskleri fırsata çevirmek için çok boyutlu bir
politika yürütmemiz gerekiyor. Türkiye, hem bölgesinde hem de dünyada çok önemli
bir görev üstlenmiştir.
Türkiye'nin istikrarı Kafkasya, Ortaasya,
Ortadoğu ve AB için son derece önem arzetmektedir. Osmanlı İmparatorluğunun
yıkılması ile bu bölgede 24 ülke çıkmıştır. Türkiye'nin bu bölgede ortak tarihi
ortak kültürü ve ortak inançları vardır. Türkiye, bu bölge içinde demokrasi ve
laikliği benimsemiş AB ile ilişkisini yürüten tek ülke durumundadır. Bu açıdan
önemli bir konumu vardır. Gerek AB ülkeleri gerek ABD bu bölge ile temas kurmak
istiyorsa Türkiye ile ilişkilerini sağlamlaştırmak durumundadır.
Türkiye
ile ABD yıllardır ortak politikalar üretmiş ve birlikte çalışmış iki ülkedir.
Bugün bazı sorunlar yaşınıyor olsa da bu sorunların aşılması konusunda ortak
mutabakat sağlanması iki taraf içinde çok önemlidir.
Bugün iki önemli
konu; biri sözde Ermeni soykırımı iddialarına Temsilciler Meclisi'nde
onaylanması ve diğeri Kuzey Irak'taki terör hareketidir.
ABD'nin
Temsilciler Meclisi'nin böyle bir tasarıyı onaylaması Türkiye'yi rencide
etmiştir. ABD yönetiminin bunun onaylanmaması için gönderdiği mektubu ihtiyatlı
bir iyimserlikle karşılıyoruz. ABD yönetiminin bu konuda gösterdiği sağduyuyu
memnuniyetle karşılıyoruz. Bu durumu ABD başkanına ilettim. Ermeni iddaları ne
tarihi ne de hukuki zeminde kanıtlanabilmiş değildir. 2005 yılında benim
Koçaryan'a yazdığım mektupta ortak tarih komisyonu kurulması önerisinde
bulundum. Arşivlerde olan belgeleri açmayı önerdim.
ŞU ANA KADAR
YAPILANLARI SAMİMİ BULMUYORUZ
Türkiye'nin terör konusunda
uluslararası alanda teröre karşı her türlü desteği verirken, Türkiye'ye yakın
olan dostların teröristleri koruyucu tavır takınmaları ve terör konusunda bize
yeterince yardım yapmamalarını kabul edilir bir tavır değildir.
Irak'a
komşu ülkeler toplantısında önemli kararlar alındı. Sekreteryanın kurulması
kararı da alındı. Bu toplantıda teröre karşı ortak tavır için adımlar atıldı. 26
Ekim'de Ankara'da Irak heyeti ile görüşmeler yapıldı. Kuzey Irak'tan
temsilcilerin de olduğu heyetle bakanlar ve heyetler olarak görüşmeler yapıldı.
Bu görüşmeler Irak'taki istikrarla birlikte teröre yönelik görüşmelerdi Bu
sorunun nihayi olarak sona erdirilmesi konusunun akıllarda tutulması gerekir.
Ulusal çıkarlarımızı bir takım hesaplara heba etmemizi bizden kimse
beklemesin. Türkiye'nin bir takım önerilerle vakit kaybetmeye tahammülü
kalmamıştır. Türkiye'nin PKK terörüne son verecek kesin adımların atılmasını
beklemiştir. Türkiye gerekli adımları atmış ve gerektiğinde de atacaktır.
Türkiye bölücü terörün sona erdirilmesi konusunda uluslararası hak
olarak bize verilen hakkımızı kullanma noktasına gelmiştir ve bunu kullanmaktan
çekinmeyeceğiz. Bu yetkiyi de Meclis'imiz bize vermiştir. Bu yetki de Meclis'te
çok büyük bir oy çoğunluğu ile almıştır. Türk halkı bu konuda bir beklenti
içindedir. PKK'ya karşı meşru davamızda gerekli yardımı bekliyoruz. PKK
kamplarının dağıtılması, lojistik desteğin verilmesi, terör örgütünün gerek
Türkiye gerek, başka ülkelerdeki yapılanmasını engelleyici gerek silahlanması
gerek uyuşturucu gerek patlayıcıların imhasına varıncaya kadar yok edilmesi için
gerekli hassasiyet gösterilecektir.
El Kaide'den olduğu zaman terörist,
ama PKK'dan olduğu zaman asi. Ne yazıkki bu ifadeler ABD medyasında böyle
kullanılıyor. O zaman teröristin terörizmin tanımını yapsınlar bizde ne olduğunu
bilelim. Şu ana kadar yapılan tarıvları samimi bulmuyoruz.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasındaki görüşme sona erdi. Beyaz Saray'da TSİ
20.15'te başlayan görüşme yaklaşık 1,5 saat sürdü.
KRİTİK GÖRÜŞMEDEN KARELER
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, ABD Başkanı George W. Bush'la görüşmesinde, 17 Ekim tarihinde TBMM'nin
hemen hemen tamamına yakın üyesinin Hükümete sınır ötesi operasyon
görevlendirmesi yaptığını ve böyle bir operasyon gerçekleştirilirse bunun
tamamiyle terör örgütü PKK'ya yönelik olacağını, asla sivilleri kapsamayacağını
söyledi.
ABD Başkanı Bush ise Türkiye ile ABD'nin ortak düşmanı PKK'ya
karşı Türk ve Amerikan ordularının sürekli temasta kalmasının ve istihbarat
paylaşımının çok önemli olduğunu söyledi.
Bush ve Başbakan Erdoğan
yaklaşık bir buçuk saat süren görüşmelerinin ardından Oval Ofis'te gazetecilere
ortak bir açıklama yaptı.
Başbakan Erdoğan açıklamasında, öncelikle ABD
Başkanı Bush ile BM Genel Kurul toplantısından sonra tekrar bir araya gelmekten
çok memnun olduğunu söyledi.
Erdoğan görüşmenin önemli bir bölümünü
"Terör örgütü PKK'nın kuzey Irak'ta konuşlanmasının teşkil ettiğini"
söyledi.
Erdoğan, "Stratejik ortaklar olarak PKK'ya karşı ortak
bir mücadelemiz söz konusu. Bush ile kuzey Irak'ta konuşlanmış olan terör
örgütüne karşı neler yapabiliriz, onu konuştuk" dedi.
Erdoğan, 17
Ekim'de TBMM'nin hemen hemen tamamına yakın üyesinin hükümete sınır ötesi
görevlendirmesi yaptığını belirterek, "Tabii, bu tamamiyle PKK terör örgütüne
yöneliktir. Asla sivilleri kapsayamaz. Bu noktada bizler istihbarat paylaşımına
önem veriyoruz. Bu konuda stratejik ortağımızla yapacağımız işbirliği çok
önemli" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, ABD'nin PKK'yı terör örgütü
listesine almış olduğunu hatırlatarak, bu örgüte karşı ortak mücadelenin şart
olduğunu vurguladı ve "Sadece terörizme karşı değil, ABD ile dünya barışı
için ortak bir mücadelemiz var. Bunun örneklerini Somali'de, Bosna'da,
Kosova'daki mücadelemizde verdik, veriyoruz. Terörizme karşı bu ortak
mücadelenin sürmesi gerek" dedi.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Terörist kamplarının dağıtılmasında, liderlerinin
yakalanmasında ve lojistik desteğin engellenmesinde yapılabilecekleri konuşma
fırsatımız oldu. Sorumluluk mevkisinde olanların diplomatik, siyasi, askeri
olarak müşterek çalışması önemli. Temenni ediyorum ki, bu çalışmalar meyvesini
verecek. Çünkü, Irak'ın istikrarı bunu gerektiriyor."
Türkiye için
Irak'ın istikrarının önemli olduğunu bir kez daha vurgulayan Başbakan Erdoğan,
ayrıca Kuzey Irak'ın istikrarının da Türkiye'yi ilgilendirdiğini
söyledi.
Erdoğan, Irak'ı kastederek, "Onların istikrarı bizim de
istikrarımız. Onların huzursuzluğu bizim de huzursuzluğumuz. Bu zorlukları
yenmek hepimizin sorumluluğu. Başkan Bush'la bu konularda düşüncelerimizin büyük
oranda örtüştüğünü görmekten çok memnun oldum" diye
konuştu.
ERDOĞAN: TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR GÖREV
ÜSTLENMİŞTİR
Başbakan Erdoğan'ın basın toplantısı:
Türkiye ile
ABD arasındaki ilişkilerin ciddi bir dönemden geçiyor. Türkiye'nin tarih boyunca
sahip olduğu jeo-stratejik konum bugün artan bir dönemle devam ediyor. Daha iyi
bir dünya gerçekleştirilmesi için mücadele ediyoruz. Avrupa ile Ortadoğu
arasında köprü vazifesi görüyoruz. Medeniyetler İttifakı'nda İspanya Başbakanı
ile ortak görev yürütüyoruz. Riskleri fırsata çevirmek için çok boyutlu bir
politika yürütmemiz gerekiyor. Türkiye, hem bölgesinde hem de dünyada çok önemli
bir görev üstlenmiştir.
Türkiye'nin istikrarı Kafkasya, Ortaasya,
Ortadoğu ve AB için son derece önem arzetmektedir. Osmanlı İmparatorluğunun
yıkılması ile bu bölgede 24 ülke çıkmıştır. Türkiye'nin bu bölgede ortak tarihi
ortak kültürü ve ortak inançları vardır. Türkiye, bu bölge içinde demokrasi ve
laikliği benimsemiş AB ile ilişkisini yürüten tek ülke durumundadır. Bu açıdan
önemli bir konumu vardır. Gerek AB ülkeleri gerek ABD bu bölge ile temas kurmak
istiyorsa Türkiye ile ilişkilerini sağlamlaştırmak durumundadır.
Türkiye
ile ABD yıllardır ortak politikalar üretmiş ve birlikte çalışmış iki ülkedir.
Bugün bazı sorunlar yaşınıyor olsa da bu sorunların aşılması konusunda ortak
mutabakat sağlanması iki taraf içinde çok önemlidir.
Bugün iki önemli
konu; biri sözde Ermeni soykırımı iddialarına Temsilciler Meclisi'nde
onaylanması ve diğeri Kuzey Irak'taki terör hareketidir.
ABD'nin
Temsilciler Meclisi'nin böyle bir tasarıyı onaylaması Türkiye'yi rencide
etmiştir. ABD yönetiminin bunun onaylanmaması için gönderdiği mektubu ihtiyatlı
bir iyimserlikle karşılıyoruz. ABD yönetiminin bu konuda gösterdiği sağduyuyu
memnuniyetle karşılıyoruz. Bu durumu ABD başkanına ilettim. Ermeni iddaları ne
tarihi ne de hukuki zeminde kanıtlanabilmiş değildir. 2005 yılında benim
Koçaryan'a yazdığım mektupta ortak tarih komisyonu kurulması önerisinde
bulundum. Arşivlerde olan belgeleri açmayı önerdim.
ŞU ANA KADAR
YAPILANLARI SAMİMİ BULMUYORUZ
Türkiye'nin terör konusunda
uluslararası alanda teröre karşı her türlü desteği verirken, Türkiye'ye yakın
olan dostların teröristleri koruyucu tavır takınmaları ve terör konusunda bize
yeterince yardım yapmamalarını kabul edilir bir tavır değildir.
Irak'a
komşu ülkeler toplantısında önemli kararlar alındı. Sekreteryanın kurulması
kararı da alındı. Bu toplantıda teröre karşı ortak tavır için adımlar atıldı. 26
Ekim'de Ankara'da Irak heyeti ile görüşmeler yapıldı. Kuzey Irak'tan
temsilcilerin de olduğu heyetle bakanlar ve heyetler olarak görüşmeler yapıldı.
Bu görüşmeler Irak'taki istikrarla birlikte teröre yönelik görüşmelerdi Bu
sorunun nihayi olarak sona erdirilmesi konusunun akıllarda tutulması gerekir.
Ulusal çıkarlarımızı bir takım hesaplara heba etmemizi bizden kimse
beklemesin. Türkiye'nin bir takım önerilerle vakit kaybetmeye tahammülü
kalmamıştır. Türkiye'nin PKK terörüne son verecek kesin adımların atılmasını
beklemiştir. Türkiye gerekli adımları atmış ve gerektiğinde de atacaktır.
Türkiye bölücü terörün sona erdirilmesi konusunda uluslararası hak
olarak bize verilen hakkımızı kullanma noktasına gelmiştir ve bunu kullanmaktan
çekinmeyeceğiz. Bu yetkiyi de Meclis'imiz bize vermiştir. Bu yetki de Meclis'te
çok büyük bir oy çoğunluğu ile almıştır. Türk halkı bu konuda bir beklenti
içindedir. PKK'ya karşı meşru davamızda gerekli yardımı bekliyoruz. PKK
kamplarının dağıtılması, lojistik desteğin verilmesi, terör örgütünün gerek
Türkiye gerek, başka ülkelerdeki yapılanmasını engelleyici gerek silahlanması
gerek uyuşturucu gerek patlayıcıların imhasına varıncaya kadar yok edilmesi için
gerekli hassasiyet gösterilecektir.
El Kaide'den olduğu zaman terörist,
ama PKK'dan olduğu zaman asi. Ne yazıkki bu ifadeler ABD medyasında böyle
kullanılıyor. O zaman teröristin terörizmin tanımını yapsınlar bizde ne olduğunu
bilelim. Şu ana kadar yapılan tarıvları samimi bulmuyoruz.